Tekrar Ergen Olsam - F. S. Uğuz | Kitap Yorumu

Yazar: F. S. Uğuz

Kitap Adı: Tekrar Ergen Olsam

Yayınevi: Martı Yayınları

Sayfa Sayısı: 336

Baskı Yılı: 2017

Kitaba Puanım: 5/5

Ruhumu satsam geçinebilir miyim acaba? “Güçlünün daha güçlü olduğu, fakirin daha fakir olduğu çağdan sesleniyorum. Hoşunuza gitmedi mi? O zaman televizyonu açın.Bakın, orada her şey günlük güneşlik. Biliyor musunuz, o günlere geri dönmek isterdim. 90’lara... İnternetin bağımlısı olmadığımız döneme... Toplumsal ayrışmanın, canlı bombaların, savaşların, karışıklıkların bizden uzak olduğu döneme... Ve kesinlikle müziğin daha iyi olduğu döneme!” 80 kuşağından genç bir kadın öğretmenin hayatla imtihanı çetin geçmektedir. Bir taraftan işsizlik diğer taraftan gelecek kaygısı Öykü’yü çıkmazlarla dolu bir yola sürüklemektedir. Kaygısız geçirdiği öğrencilik yıllarını özlemle anarken bir gün başına gelen bir mucizeyle ergenliğine geri döner. Geçmişinde yaptığı hatalardan ders çıkartarak geleceğini yeniden şekillendiren Öykü’nün zaman yolculuğunda acaba onu ne gibi sürprizler beklemektedir?.

(Tanıtım Bülteninden)

Hangi kitap sistemi sorgulatırken bir yandan güldürüp bir yandan da hüzünlenmeyi sağlıyor ki? Aslında bu sorunun cevabını şu zamana kadar ender şekilde rast geldiğimi söylemem gerekir. Evet, çoğu aşk romanlarını okuyorum ve sevdiğim bayıldığım yanları için baya dibim de düşüyor ama durup bir düşününce sorgulatan kitaplar sanırım az. Hele ki içinde sosyal mesaj barındıran kitaplara denk gelmek ise asıl mesele.

Her yetişkin bireyin köşeye sıkışınca istediği şey, yine yeniden ergen olmaktır. Daha doğrusu lise zamanına ya da çocukluk dönemine gitmek ister. Çünkü çocukken sadece oyun oynamak derttir. İp mı atlayacaksın? İhtiyacın olan şey, uzun bir ip ve onu sallaması gereken iki arkadaş. Ya da top mu oynayacaksın yine bir arkadaşa ihtiyacın vardır. Okulda derler bazen sıkar, ona da darlanırken kaçtığın okuldan arkadaşların parklara gidip eğlenirken sen eve gelir yatıp uyursun misal. O zamanlar he şey toz pembedir tabi.. İzlediğin Brezilya dizilerindeki hoşuna giden esas adam ile alakalı hayaller kurarsın. Şimdi öyle mı? Okulu bitir, iyi güzel ama asıl müdahale o vakit başlar. İş ara, ara, ara.. deneme sürelerine gir.. iş ara, ara, ara.. size döneceğiz söylemlerini işit. Bir de komşunun oğlu bunu yapmış, falanca teyzenin kızı şunu yapmış, filanca dayının yeğeni evlenmiş.. bik bik bik.. Bir de geçim derdi. Faturalar. Barınma falanlar filanlar. AA eş dost hısım akrabanın iş bulamadın mı sorgularını çek! Ohoooo dert mi biter arkadaş. Bizlerin derdi aman komşu ne der olmuş da bizler farkında değiliz.

İşte tam da orada ufak bir dilek devreye girer çoğu zamana; “tekrar ergen olsam ya ben”

O zaman ki dertler değilmiş derken buluyor insan.

Bu kitap, tamamıyla bizi, bize anlatan bir kitap. Okurken çoğu satırda hak veriyorsunuz. Gülüyor eğleniyor bir vakit sonra gözleriniz doluyor. Yahu diyorsunuz ee bunu ben zaten yaşıyorum yer yer.

Bizden bir kitap yazmış Fatma Uğuz. Bizi, bize anlatmış durum analizleri yaparak.

Niyetim kitabı size uzun uzadıya anlatmak değil. Bas karakterimiz ile ortak birçok düşüncemin olduğunu altını çizerek söylüyorum. Öykü, bir öğretmen. Cebinde beş kuruş parası olmayan, sistemi yaşamı sorgulayan, sorgularken olması gerekeni sakınmadan dile getiren bir kadın. En yakın arkadaşı Yeliz ile gittiği falcı hayatını tümden değiştireceği dileği gerçeğe çevireceğini bilmez. Her ne kadar inanmasa da arkadaşına katılır. Gider. Falcı bir dilek dilemesini ister. O da tutar. Ve hayatı yeni baştan yaşayacağı o evreye döner.

Tekrar ergen olur!

Ama kendi döneminde değil.

Sonrası mı?

Okuyun da kendiniz görün.

Kendinizden parçalar bulacağınız bir kitap. Şimdiden keyifli okumalar.

Yazarımıza yürekten tebrikler yolluyorum. Böylesi kitaplar sıkça yazılmalı. Bizler de okumalıyız.